İşlevsellik Kazandıran Saç ve Kafa Derisi (Scalp) Bakımı
Saçlar tarih boyunca gücün ve cazibenin sembolü olmuştur. Antik zamanlarda sınırsız bir güce sahip olup aslanları yenen ve bütün savaşlarını kazanan Simpson da gücünü saçlarından almıştır. Ne zaman ki güzel Delilah, Simpson’u kendine âşık edip saçlarını kesti o zaman Simpson tüm gücünü kaybetmiş ve düşmanlarına yenilip esir olmuştur.
Eski Yunan ve Roma’da kadınlar ve erkekler saç kesimlerine büyük önem vermişlerdir. Kadınlar saçlarını uzatır ve genellikle kına ile kırmızıya boyayıp altın tozu serpiştirmişler ve taze çiçeklerle süsleyip cazibelerini artırmışlardır. Erkekler ise saçlarını kısa ve şekilli kestirirlermiş. Hunlar ve Slavlar saçlarının büyük bölümünü kazıtmışlar ve sadece bir bölümünü uzatmışlar.
Türk’lerde ise genelde uzun saç esastı. İlk ve ortaçağ Arap toplumlarında da erkeklerin saçları omuzlarına kadar, hatta daha uzunmuşlar. Yirminci yüzyılın başında kadınların saçlarını kısa kestirmesi ise özgürlük bayrağı açmak anlamına geliyordu. 1960’larda hippiler sisteme uzattıkları saçlarıyla karşı çıkmışlardı.
Saç günümüzde de çok önemli bir statü ve güzellik unsurudur, hatta Anadolu’da saçla ilgili bazı rüya tabirleri saçın hayatımızdaki önemine bir göndermedir.
Mesela; Uzun ve gür saçları rüyada görmek, ömrün uzunluğuna ve mal sahibi olunacağına, rüyada saç dökülmesi görmek ise sağlığın bozulacağına, şöhret ve itibar kaybına yorumlanmaktadır.
Sağlıklı, canlı, parlak saçlar sağlığın sembolü olmakla beraber aynı zamanda cazibenin de en temel unsurlarındandır.
Saçımızın Yapısı
Saçlar uzun, keratin içerikli yapılardır. Keratin kopmaya ve aşınmaya dayanıklı bir proteindir. Tırnaklarımız da keratin yapıdadır. İnsan vücudundaki diğer proteinler gibi keratin de, amino asit olarak adlandırılan küçük moleküllerin birleşmesinden oluşmuş büyük bir moleküldür.
Saçımızın yapısını oluşturan başlıca unsurlar;
Amino Asitlerin bileşiminden oluşan Keratin, Su, Yağ, Renk pigmentleri Melanin (kahverengi-siyah), Trikosiderin (kızıl, sarışın), Vitaminler, Mineraller, Amino asitler tespih taneleri gibi art arda dizilerek büyük proteinleri oluştururlar. Tek bir saç telinin çapı, kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte, 0,05 ile 0,09 milimetre arasındadır.
Saçlarımızın rengi yukarıda adı geçen renk pigmentlerinden veya bunların birbiri ile karışımından meydana gelir. Pigmentler, matrix hücrelerinin etrafında yer alırlar ve oluşan saç telinin medula ve korteks tabakalarında bulunurlar. Doğuştan renk pigmentlerinin eksikliğine ALBINO hastalığı adı verilir. Bu durumda saçlar, kaşlar, kıllar ve cilt tamamen renksizdir ve özellikle güneş ışınlarından tamamıyla korunmak gerekir.
Saç teli kafa derisinin yağ tabakasına gömülmüş, küçük bir girinti olan saç kökünden çıkar. Saç kökünün çevresinde ve bitişiğinde saçları kayganlaştıran yağı (sebum) salgılayan salgı bezleri bulunur.
Epidermis derinin en dış tabakasıdır. Her saç teli epidermisteki bir çentikten çıkar. Saçımız iki ana bölümden oluşur. Bunlar saç kökü ve saç gövdesidir.
SAÇ KÖKÜ
Saç teli saç kökünden çıkar. Bu, epidermise gömülmüş, çay bardağına benzer yapıda küçük bir girintidir. Saç kökünün deri içinde kalan kısmının en uç bölümüne saç soğanı denir. Saç soğanı canlı ve sürekli bölünen hücrelerden oluşmuştur. Bu hücreler silindirik yapıdaki uzun, ince saç liflerini üretirler. Saç soğanında ayrıca, saça rengini veren pigmentleri üreten hücreler de bulunur. Bu pigmente melanin, onu üreten hücrelere de melanosit denir.
Erkeklik hormonlarının (androjenler) reseptörlerinin de bu bölümdeki hücrelerin üzerinde olduğu bilinmektedir.
Saç soğanının en dip kısmında dermal papilla olarak adlandırılan ve damar yumağı içeren yapı bulunur. Bu yapı saçların büyümesi ve beslenmesi için çok önemlidir. Her bir saç kökü bir iç ve bir dış kök kılıfı tarafından çevrelenmiştir. Dış kök kılıfının sonlandığı yerde epidermis başlar. Saç kökünün çevresinde ve bitişiğinde bir takım salgı bezleri de bulunur. Bunların en önemlileri saçları kayganlaştıran yağı (sebum) salgılayan yağ (sebase) bezleridir.
SAÇ GÖVDESİ
Saçın derinin dışında kalan kısmına saç gövdesi denir. Saç gövdesi keratine dönüşmüş ölü hücreler, bunları bir arada tutan bazı maddeler ve bir miktar sudan ibarettir. Saç tellerimiz ortalama 0,1 – 0,9 mm kalınlığında kolayca eğilip bükülebilen, aynı zamanda büyük bir dirence ve elastikiyete sahip yapıdadır. Saçı kesilen kişinin hiçbir acı hissetmemesinin nedeni işte bu yapıdır. Saç gövdesi üç tabakadan oluşur. Bunlar:
·Medulla (Saç İliği)
En içteki tabakadır.
·Korteks (Cortex – Saç Kabuğu)
Keratin liflerinden oluşan korteks saçın orta tabakasını oluşturur, saç teline esneklik, sağlamlık ve renk verir. Burada saç görünümü ile ilgili bütün önemli kimyasal prosesler oluşmaktadır.
Kütikül (Caticula – Saç Zırhı)
Bu renksiz ve ince tabaka ölü hücre kalıntılarının 6-10 kat halinde birbirlerinin üzerine balıksırtı gibi sarılmasından oluşmuştur. Bu tabaka saçların sağlık durumu konusunda aydınlatıcıdır. Sağlıklı saçlarda bu zırh düzgün bir görünüm vermekte ve ışığı optimum bir şekilde yansıtabilmekte ve saç korteksini koruyucu bir görev üstlenmektedir.